GÜNÜRBİRLİK MEİS GEZİSİ
20 dakika uzaklıkta Yunanistan'ın en küçük ama en şirin adalarından biri uzanıyor...

Küçük ama büyülü bir Yunan adası Meis. Kibrit çöpünden yapılmış maket evleri boyamışsın da film platosu yaratmışsın gibi… Deniz kıyısındaki süslü evlerin ve restoranların hemen bir arka sokağında turizmden bağımsız, Rum teyzelerin kapı önlerinde oturduğu doğal bir yaşam var devam eden. Nüfus oldukça az. Sokaklar tertemiz, rengârenk ve huzurlu. Daracık ve ilgi çekici sokaklara açılan limanda yüzen karetta karettaları görebilirsiniz pırıl pırıl suda…

Kıyılarımızdan yalnızca 1300 metre uzaklıkta bulunan Meis, en küçük Yunan adalarından birisi; toplamda 10 km2 yüzölçümü. 1900’lerin başında 16.000 nüfusa sahip olan adada bugün 500 kadar insan yaşıyor. Geçimlerini turizmden ve balıkçılıktan sağlıyorlar.

Meis -namıdiğer Kastellorizo- Adası, İtalyan Sineması’nın önemli isimlerinden Gabriele Salvatores’in 1991 yılında adada çektiği ve En İyi Yabancı Film Oscar’ını kazanan Mediterraneo filmi sayesinde dünyaca ün kazanmıştı. Film 2. Dünya Savaşı sırasında geçer. Adaya gönderilen bir avuç İtalyan askeri neyle karşılaşacaklarını bilmeden, büyük bir korku içinde çıkarlar adaya. Fakat ortalık oldukça sakin görünmektedir. Önceleri duruma şaşıran İtalyanlar daha sonra adanın keyfini çıkarmaya başlarlar. Gelenlerin düşmanca davranmadığını gören Yunanlılar ise saklandıkları sığınaklardan yavaş yavaş ortaya çıkarlar ve hayat sanki dünyada korkunç bir savaş yaşanmıyormuşçasına devam etmeye başlar. Adaya gittiğinizde Chorafia mahallesini mutlaka gezin. Filmin pek çok sahnesi bu mahallede çekilmiş. Mahallenin meydanında bulunan ve ismini filmden alan Cafe Mediterrano’da oturup soluklanın ve nefis Akdeniz mimarisinin yarattığı o büyülü atmosferin zevkine varın.

Tekneyle kişi başı 10 Euro’ya gidebileceğiniz Mavi Mağara, yine tekneyle kişi başı 5 Euro’ya gidebileceğiniz ve şirin mi şirin, keyifli mi keyifli bir plajı bulunan Aya Yorgi Adası ile Osmanlı Cami Müzesi, Arkeoloji Müzesi, Saint Jean Şövalyeleri Kalesi, Mandraki Limanı, St. Georges Kilisesi, Santrapeia Okulu, M.Ö. 4. yüzyıldan kalan Likya Mezarı ve adanın tepesindeki Aya Yorgi Manastırı gezebileceğiniz diğer yerler arasında. Vizeniz var ise adaya gitmişken 1-2 gün kalmak da isteyebilirsiniz tabii.

Kıyı boyunca dizilmiş 10 kadar restoran var adada. Alexandra pahalı ama adadaki en lüks, en iyi restoran, Tripadvisor puanı da açık ara farkla yüksek. Mandraki ve Old Time da yine iyi restoranlar arasında. Daha normal fiyatlarda ama lezzetli bir yemek için Lazerakis’in hemen yanındaki Deniz Ürünleri Tavernası’nı önerebiliriz. Mezeler, salatalar, ara sıcaklar, balık çeşitleri, her şey oldukça başarılı. Denk gelirseniz eğer bir Yunan klasiği olan Sirtaki geceleri de düzenleniyor mekanda. Bir de esnaf lokantası tadında Agora var arka sokakta, yine uygun fiyata lezzetli yemek için ideal, nefis bir balık halinin arkasındaki avluda hizmet veriyor.

ULAŞIM ve VİZE
Kaş’tan Meis’e gidip gelen 2 tane feribot firması var meydanda; biri Kahramanlar Turizm diğeri Meis Express. Feribot saatleri de fiyatları da aynı. Her sabah 10.00’da kalkış ve akşam üzeri 16.30’da dönüş. 20 dakikada varıyorsunuz adaya. Gidiş-dönüş kişi başı 25 Euro. Temmuz, Ağustos ve Eylül aylarında Çarşamba ve Cumartesi günleri akşam 18.00’de gidip gece 23.00’de dönen seferler var bir de. Sabahtan gidelim de 23.00 feribotuyla dönelim derseniz 5 Euro fark ödüyorsunuz. Vizeniz var ise ne âlâ. Yoksa kapı vizesi için 60 Euro ödemeniz gerekiyor. Bir gün önceden gidip pasaportlarınızı bırakırsanız gerekli işlemleri sizin yerinize hallediyorlar. Vize işlemleri ile ilgili detaylı bilgiye şu linkten ulaşabilirsiniz.

KONAKLAMA
Megisti Hotel adanın en konforlu, lüks oteli; önünden denize girilebiliyor, limanın en sağ uç köşesinde yer alıyor. Kahvaltısı tek kelimeyle enfes, somon fümeden pankeklere kadar yok yok sofrada. Konaklama için Poseidon var bir de önerebileceğimiz, sahibi Yorgo, 3 tane eski Rum evini restora edip birleştirmiş, çok zevkli apart daireler yapmış. Adanın daha içlerinde uygun fiyatlı pansiyonlar ve airbnb’den kiralanabilecek evler de var ayrıca.

2008 Kaş Likya Kültür ve Sanat Festivali kapsamında Meis ve Kaş “Kardeş Şehir” ilan edilmişlerdi. Akdeniz sularının yanı sıra ortak bir efsaneyi de paylaşıyorlar Kaş ile Meis. Efsaneye göre bir zamanlar aşk yaşayan ve depremlerle birbirinden ayrılan Uyuyan Dev ile Meis, günün birinde denizler yeniden yükseldiğinde uyanacak ve birbirlerine kavuşacaklar.

bir yorum bırakın